Kâsım Zeynep
Ümmü
Gülsüm
Rukiyye
Fâtıma
Abdullah
İbrahim
Mekke’de doğdu
Mekke’de
Vefat etti (600)
Mekke doğdu
Medine’de
30’lu yaşlarda
Vefat etti (629)
Çocukları:
Hasan, Hüseyin,
Zeynep, Muhsin,
ÜmmüGülsüm,
Çocukları
Ümâme - Ali
Çocukları
Abdullah
Hz. Muhammed’in Çocukları
Hz. Hatice ilk eşidir. Hz. Hatice’den 6 çocuğu olmuştur.
Hz. Mariye, Hz. Hatice’nin vefatından 8 yıl sonra evlendiği eşidir.
Hz. Mariye’den, İbrahim adında 1 çocuğu vardır.
Hz. Hatice Hz. Mariye
Mekke’de doğdu
Medine’de
22 yaşlarında
Vefat etti (624)
Mekke’de doğdu
Medine’de
25 yaşlarında
Vefat etti (630)
Mekke’de doğdu
Medine’de
23 yaşlarında
Vefat etti (632)
Mekke’de doğdu
Mekke’de
Vefat etti (616)
Medine’de doğdu
Medine’de
Vefat etti (631)
Küçükken öldü.
Küçükken öldü.
Hz. Muhammed’in soyu kızı Fatıma’dan devam etmiştir.
Torunu Hasan’ın soyundan gelenlere
«Şerif» denmiştir.
dinkulturuahlakbilgisi.com
Hz. Muhammed (s.a.v), (M.594) 25 yaşında iken Hz. Hatice ile evlendi. Hz. Hatice 620 yılında vefat etti.
Hz. Fâtıma dışındaki çocukları Hz. Muhammed’den önce vefat etmişlerdir. Erkek çocukları küçük yaşta vefat etti.
Hz. Muhammed’in torunları denince daha çok Hasan ve Hüseyin bilinmektedir. Oysa başka torunları da vardır.
Hz. Muhammed’in soyu kızı Fatıma’dan devam etmiştir.
Torunu Hüseyin’in soyundan gelenlere «Seyyit»
Torunu Zeyneb’in soyundan gelenlere
«Zeynebîler» denmiştir.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Çocukları
Küçükken öldü.
İlk çocuğudur.
İlk kızıdır.
Hz. Muhammed, ev işlerinde ailesine yardımcı olmuştur. O. kendi ihtiyaçlarını kendi
karşılamak isterdi. Elbisesinin, ayakkabısını tamirini kendi yapardı.
Hz. Muhammed: «Eve girdiğinizde ev halkına selam verin» buyurmuştur.
O, ailesine karşı hiçbir zaman kötü, kırıcı söz söylememiştir.
Bir Eş Olarak Hz. Muhammed (s.a.v.)
Hz. Muhammed, ilk vahiy geldiğinde yaşadıklarını önce eşi Hz. Hatice ile paylaşmıştır.
Onun desteğini almıştır. Eşi Hz. Hatice ilk Müslüman olan kişi olmuştur. Zorluklar
karşısında hep birbirlerine destek olmuşlardır.
Hz. Peygamber, “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır.
Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım...” buyurmuştur.
dinkulturuahlakbilgisi.com
Hanımıyla koşu yarışı yapan Hz Muhammed bu yarışı kaybetmişti. Başka bir zaman yaptıkları
yarışı kazanınca da gülümseyerek, “Şimdi ödeştik.” demiştir.
İstişareye (danışma) çok önem veren peygamberimiz, önemli konularda eşinin görüşlerini
almıştır. Müşriklerle Hudeybiye antlaşmasının imzalanmasına kırgın olan sahabeden Hz.
Peygamber kurbanlarını kesmelerini isteyince onların biraz ağırdan aldıklarını görünce durumu
hanımıyla paylaşmıştı. Eşi de ona «sen kalk kurbanını kes onlar da seni görünce yaptığını
yapacaklardır» dedi. Hz. Muhammed eşinin söylediklerini uygulayınca sahabe de aynısını yaptı.
“Müminlerin iman bakımından en olgun olanları, ahlakı en iyi olanlarıdır.
Sizin en hayırlılarınız da hanımlarına en iyi davrananınızdır.” (Hadis)
Bir Baba Olarak Hz. Muhammed (s.a.v.)
Toplumdaki yanlış uygulamalardan dolayı «Cahiliye dönemi» denilen «İslam öncesi
dönemde» kız çocuğu sahibi olmayı utanç sayan insanlar vardı. Hatta bu utancı
sebebiyle diri diri kız çocuklarını gömecek kadar vahşi insanların olduğunu öğreniyoruz.
Kızların değersiz sayıldığı, kadınların görüşünün önemsenmediği bir ortamda, Hz.
Muhammed (sav), kızlarını evlendirme konusunda onların görüşünü almış,
ailesiyle istişare (danışma) ederek karar vermiştir.
Hz. Muhammed (sav) anne babanın çocuklarına eşit muamele yapmasının onların
görevi ve çocuğun da doğal hakkı olduğunu bildirmiş ve «Çocukların senin
üzerindeki haklarından birisi de onlara eşit davranmandır.» buyurmuştur.
Bir defasında, erkek çocuğu gelince onu dizine oturtan, kız çocuğu geldiğinde onu
yanına oturtan kişiye ikisi arasında ayrım yapmaması uyarısında bulunmuştur.
Kız çocukları ile ilgili bu yanlış anlayışı Hz. Peygamber, örnek yaşantısı ile ortadan
kaldırmaya çalışmıştır. Kızlarını omuzuna alarak onları gezdirmiş ve onlarla yakından
ilgilenmiştir. “Üç kızı olup onları güzel bir şekilde yetiştiren aileye cenneti müjdelemiştir.»
Çocukları arasında ayrım yaptığını gördüğü bir kişiyi “…Allah’tan korkun, çocuklarınız
hususunda adaletli olun!” sözleriyle uyarmıştır.
dinkulturuahlakbilgisi.com
Bir kız babasının kendisini istemediği biriyle zorla evlendirilmek istendiğini söyleyince
Hz. Muhammed, kızın babasına “Kızını, istemediği halde bir başkasıyla evlendirme
hakkına sahip değilsin.” buyurmuştur.
Bir Dede Olarak Hz. Muhammed (s.a.v.)
Bir gün torunları Hasan ve Hüseyin Peygamberimiz’den su istediler. Önce Hasan'a
sonra da Hüseyin'e su verince kızı Hz. Fatıma, "Babacığım suyu neden önce Hasan'a
verdin. Hasan'ı daha mı çok seviyorsun” diye sorunca Peygamberimiz: “Hayır, ilk önce
suyu Hasan istedi" cevabını verdi. O, adaletliydi, torunları arasında ayrım yapmazdı,
Hz. Muhammed’in, torununu omzuna aldığını gören bir sahabi: "Ne iyi bir bineğe
binmişsin.» diye latife yapınca Hz. Muhammed torunu için "O da ne iyi binicidir." demiştir.
Hz. Muhammed, torunu Ümâme (Hz. Zeynep’in kızı) kucağında olduğu hâlde mescitte
namaz kılardı. Ayağa kalktığı zaman onu kucağına alır, secdeye vardığında bırakırdı.
Namaz kılarken secdeye gittiğinde torunları Hasan ve Hüseyin (Hz. Fatıma’nın oğulları)
Hz. Muhammed’in sırtına binerlerdi. Hz. Peygamber secdeden kalkarken onları yumuşak
bir şekilde alıp yere bırakırdı. Secdeye gidince onlar yine sırtına binerlerdi. Bu durum,
namaz bitene kadar bu şekilde devam ederdi.
Çocuklar ve torunlar Efendimiz için birer “cennet kokusu”, “gözünün nuru” idi. Hz. Hasan ve Hüseyin
hakkında “O ikisi, öpüp kokladığım çiçeklerimdir.” buyurmuştu
Hz. Muhammed’in 3 erkek çocuğu küçük yaşlarda vefat etmişti. 4 kızından Hz. Zeynep’in
«Ümâme ve Ali» Hz. Rukiyye’nin «Abdullah», Hz. Fatıma’nın, «Hüseyin, Hasan, Zeynep,
Muhsin, Ümmü Gülsüm» isimlerinde çocukları vardı.
Hz. Muhammed torun sevgisiyle de Müslümanlara örnektir.
dinkulturuahlakbilgisi.com
Mutluluklar ve Üzüntüler Paylaşılırdı
Akrabalık İlişkilerine Özen Gösterilirdi
Yetimler ve Yoksullar Gözetilirdi
Misafirler En Güzel Şekilde Ağırlanırdı İsraftan Kaçınılırdı
Komşuluk İlişkilerine Özen Gösterilirdi
dinkulturuahlakbilgisi.com
Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Ailesinin Örnek Davranışları
Bir adam Hz. Peygambere “Ey Allah’ın Elçisi! Beni
cennete götürecek bir salih amel söyle” dediğinde Hz.
Muhammed (s.a.v.) “Allah’a ibadeteder ve ona hiçbir
şeyi ortak koşmazsın, namazı kılar, zekâtı verir, akrabayı
gözetirsin.”
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) eşi komşularına
ikramda bulunmak istediğinde “Ey Allah’ın Resulu!
İkrama kimden başlamalıyım?” diye sordu. Hz.
Muhammed (s.a.v.) “Kapısı (sana) en yakın olandan.”
diye cevap verdi.
Katı kalplilikten nasıl kurtulacağını soran birine
«Yetimlerin başını okşa, fakirleri doyur!” buyurmuştur.
Hz. Muhammed, parmaklarını birleştirerek “Ben ve
yetime kol kanat geren kimse cennette böyle (yan yana)
olacağız” buyurmuştur.
“Müslümanların evleri arasında en hayırlı ev, içinde
kendisine iyi davranılan bir yetimin bulunduğu evdir.»
“Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirini iyi
ağırlasın. Bunun uygun süresi bir gün ve bir gecedir.
Misafirlik (hakkı) üç gündür, bundan sonra (misafire
ikram) sadakadır. Misafirin de ev sahibini sıkıntıya
sokacak kadar onun yanında kalması helal olmaz.”
“Kimin yanında iki kişilik yemek varsa üçüncü bir kişiyi,
dört kişilik yiyeceği olan beşinci ya da altıncı bir kişiyi
misafir etsin!”
“… Yiyin, için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah
israf edenleri sevmez.” (A'râf, 31)
“Onlar, harcadıkları zaman ne israf ederler, ne de
kısarlar; ikisi arasında orta bir yol tutarlar.” (Furkan, 67)
«Acılar paylaştıkça azalır. Sevinçler paylaştıkça çoğalır.»
Hz. Muhammed, acısını ve sevincini ölçülü yaşamıştır.
6 defa evlat acısı yaşamış asla isyan etmemiştir.
Oğlu Kasım’ın vefatında eşi Hz. Hatice’yi teselli etmiştir.
