Memduh ÇELMELİ
dinkulturuahlakbilgisi.com
Din ve Hayat
Din; Allah’ın peygamberler aracılığıyla akıl
sahiplerini kendi hür iradeleriyle hayırlı şeylere
sevk eden ilahî kurallar bütünüdür.
Din, İlahî kaynaklı olmalıdır.
Akıl sahibi kişinin hür iradesiyle seçilmelidir.
İnananları hayra ve iyiliğe sevk etmelidir.
Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e tüm peygamberler İslam peygamberidirler. Çünkü hepsi insanları tevhide
(Allah’ın tek oluşu) çağırmışlardır. «Allah’ın varlığı, birliği, peygamberlik ve ahiret inancı»
İslam’ın değişmez ilkeleridir.
dinkulturuahlakbilgisi.com
DİN ve HAYAT
Din duygusu, inanmak fıtri (doğuştan gelen) bir özelliktir.
İnsanın maddi, bedensel ihtiyaçları olduğu gibi ruhunun da ihtiyaçları vardır.
Din, insanın anlam arayışına ışık tutar ve sorularına cevap verir.
Fıtrat: İnsanın yaratılışında bulunan, çalışmakla elde edilemeyen ve inanmada
içeren, doğuştan getirdiği yetenektir. “Her doğan fıtrat üzere doğar...” (Hadis)
İnsanın dine yönelmesinin fıtrî olduğu Kuran’da şöyle ifade edilmiştir:
“Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah’ın
yaratmasında bir değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur fakat insanların çoğu bilmezler.
Din; inanç, ibadet, ahlak ve sosyal ilişkilerde Allah’ın varlığı ve birliği esası
üzerine kuruludur: “(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden
yardım dileriz.(Fatiha, 4)
“De ki; namazım, ibadetlerim, yaşamım ve ölümüm ancak
âlemlerin rabbi olan Allah içindir.(En’am, 162)
Allah
İnanç
İbadet
Dua, namaz, oruç, hac gibi ibadetler insandaki
güvenme duygusunu pekiştirir.
Zekat, sadaka sosyal ve iktisadi yönü öne çıkan
İbadetler mutlu bir sosyal çevre oluşturulmasını
sağlar.
İslam’da, en başta Allah’ın varlığına ve birliğine
inanılması istenir. Yalnızca Allah’a kulluk edilir.
“(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız
senden yardım dileriz.(Fatiha, 4)
İnancı sayesinde insan neye, nasıl değer
vereceğini bilir. Ahiret inancı, ölümsüzlük isteğine
cevap vererek ölümün bir son olmadığını insana
haber verir.
Din ve Hayat: Dinin Ana Konuları
dinkulturuahlakbilgisi.com
Din, toplumları iyiye ve güzele yöneltmek üzere
hükümler ortaya koyar ve toplumların barış ve
huzur içinde yaşamalarını ister.
Din, dünya ve ahiret mutluluğuna yöneltir.
Din, akrabalar ve komşularla iyi ilişkiler
kurmayı önerir.
Ahlak
Toplumsal İlişkiler
Dinin Temel Gayesi
Dinin temel gayesi insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamaktır.
Allah esenlik yurduna çağırıyor. Dileyene (mutluluğa ulaştıracak) doğru yolları gösteriyor.”
İslam’ın açıkladığı emir ve yasakların amacı; insanı ahlaken yüceltmektir.
İslam dininin ahlaki ve hukuki düzenlemeleri bireysel ve toplumsal hakları güvence altına alır.
İslam’ın korumaya aldığı 5 esas: Can, Akıl, Nesli, Malı, Din
Dinimiz, bu değerlere herhangi bir şekilde zarar verilmesini yasaklamıştır.
Hz. Muhammed (s.a.v.) - Müflis (iflas etmiş kişi) kimdir bilir misiniz?
Sahabe - “Müflis, parası ve eşyası olmayan kimsedir.
Hz. Muhammed (s.a.v) - “Müflis o kimsedir ki kıyamet gününde namaz, oruç ve zekât (gibi
ibadetlerin sevabıyla) gelir. Ancak şuna sövmüş, buna iftirada bulunmuş, ötekinin malını yem,
berikinin kanını dökmüş, diğerini de dövmüş olarak gelir. Hesap gününde hakkına girdiği
kimselere onun iyiliklerinden alınıp dağıtılır. Eğer yaptığı iyilikleri kötülüklerinin cezasını
karşılamaya yetmezse hak sahiplerinin günahlarından alınarak onun üzerine yüklenir.
Sonra da günahkâr bir kimse olarak cehenneme atılır.”
dinkulturuahlakbilgisi.com
Hak; gerçek, doğru, gerçeğe uygun, adalet, pay
ve emek karşılığı verilen ücret anlamlarına gelir.
Hak; dinin ve hukuk düzeninin kişiye tanıdığı
yetki ve ayrıcalıktır.
Kuran’da hak kelimesi gerçeğe uygun söz,
doğru haber, doğru yol anlamlarda
kullanılmıştır.
Hak, Allah’ın isimlerinden birisidir.
İslam’ın ahlaki, hukuki düzenlemeleri bireysel ve toplumsal hakları güvence altına alır.
“Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız… Arap’ın Arap olmayana bir üstünlüğü yoktur…” (Hadis)
Aklın Korunması
Canın Korunması
Neslin Korunması
Malın Korunması
Dinin Korunması
Canın korunması İslam’a göre en temel haktır.
Can güvenliği için din, dil, ırk ayrımı olmaz.
Yaşama hakkı anne karnında başlar.
“Fakirlik korkusuyla çocuklarınızın canına
kıymayın. Biz onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları
öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.
Bir insanı öldürmek tüm insanları öldürmek gibidir.
“ … Kim bir kimseyi öldürürse bütün insanlaöldürmüş
gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların
hayatını kurtarmış gibi olur
Neslin korunması, sağlıklı bir aile kurmakla mümkündür. Bu nedenle İslam dini, aile kurumunun temeli
olan nikâh üzerinde önemle durmuştur. “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler
yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin)
delillerindendir…”
Aile, kişinin ilk eğitim aldığı sosyal kurumdur. Bu yönüyle aile bir okul gibidir. Çocuklar milli ve
manevi değerleri, sevgi, şefkat, merhamet, birlikte iş yapma gibi ahlaki değerleri aile ortamında edinirler.
Kişinin, mükellef olabilmesi için (dinin emirlerinden
sorumlu olama) akıl sağlığının yerinde olması gerekir.
Hz. Muhammed: “Ergenliğe kadar çocuklardan,
uyanıncaya dek uyuyandan, akli dengesi yerinde
olmayandan, sorumluluk kaldırılmıştır.
İslam, akıl sağlığına zarar veren içki, uyuşturucu gibi
maddelerin kullanımını yasaklamıştır. “Ey İnananlar!
İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi
pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.”
Hz. Muhammed: “İçki bütün kötülüklerin anasıdır.”
Malın korunması; mülkiyet, ekonomik haklar, üretmek,
sahip olmak, satmak ve tüketmek ile ilgili hakları kapsar.
İslam’a göre herkes kendi imkân ve ölçüsünde
mülk edinme hakkına sahiptir. Kazanç, haram ve gayri
meşru yoldan olmamalı. İslam, çalışmayı teşvik eder.
“İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.”
Hz. Muhammed (s.a.v.) Hiç kimse kendi el emeğiyle
kazandığından daha hayırlı bir lokma yememiştir…”
Din, sağlam ve doğru bilgi kaynaklarıyla anlaşılır olmalı.
İslam’ın temel kaynakları Kuran-ı Kerim ve sünnetidir.
Din anlayışı, Kuran ve sünnete dayanmalıdır.
Dinde dayanağı olmayan ve sonradan ortaya çıkan
yaklaşımlar bid’at olarak görülmüştür.
İslam’a sonradan giren, din gibi algılanan hususlara
hurafe denir. Dinin korunması için hurafelerden
uzak durulmalıdır. Din, tahriflerden uzak tutulmalıdır.
Tahrif, saptırma, çarpıtma, değiştirme, bozma demektir.
Malın Korunması
Memduh ÇELMELİ
dinkulturuahlakbilgisi.com
Bizi DİNlemeye devam ediniz.
dinkulturuahlakbilgisi.com